top of page

“Etkin Pişmanlık Kapsamında Zararın Giderilmesi Suçu Kabul Anlamına Gelmez”

  • Yazarın fotoğrafı: Av.Hüseyin Arslanoğlu
    Av.Hüseyin Arslanoğlu
  • 11 Ara
  • 8 dakikada okunur

Malvarlığına karşı işlenen suçlarda şüpheli veya sanıkların mağdurun zararını karşılamaya dönük tereddütlerinden biri de zararı karşılamış olmalarının Mahkemece suçu kabul şeklinde yorumlanabileceği şeklindeki inanışlarıdır. Zararın karşılanmış olması hususu kuşkusuz hâkimin suçun sübutuna ilişkin kabulü üzerinde etkili olabilir. Ancak dosya kapsamında mahkûmiyeti gerektirecek başkaca anlamlı bir delil bulunmuyorsa hâkimde sanığın suçtan doğan zararı karşılamasından dolayı suçu işlemiş olduğu yönünde açık bir kanaat de oluşmaz. Zararın karşılandığı hâlde suçun kabul edilmediğini şerh düşmek de mümkündür.



Uygulamada mağdurun zararının karşılanmadığı dosyaların genellikle sanığın mahkûmiyet kararı alıp almayacağını hukuken kestiremediği, riski minimalize etmek adına iyi yönlendirilmediği dosyalar, zarar miktarının sanığın altından kalkamayacağı kadar yüksek olduğu dosyalar ve sanığının sanığı bulunduğu başkaca çok sayıda dava olan ve bu davaların hepsinde zararın giderilmesinin mümkün olmadığı dosyalar olduğu görülmekle birlikte zararın giderildiği ancak sanığın beraatine karar verilen dosyalar da mevcuttur. Doğal olarak uygulamada bütün bunlara şahit olan bir hâkim, zararın giderilip giderilmemesinin suçu kabul edip etmemenin ötesinde başkaca hesaplara dayandığını da bilir.

Bu noktada yapılması gereken; olası riskleri iyi analiz ederek hukuken en risksiz tercihlerin yapılması,mahkûmiyet ihtimalinin bulunduğu dosyalarda suçlamanın kabul edilmediği şerhi ile zararın giderilmesi,zararın giderilmesine karar verilmesi hâlinde giderildiği an olarak soruşturma evresinin tercih edilmesidir.



Ofisimizce takip edilen ve İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ve müvekkilimizin Bilişim Sistemlerinin, Banka, Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık suçundan dolayı yargılandığı dava dosyasında, sanığın zararı gidermiş olmasının atılı suçlamayı kabul ettiği şeklinde yorumlanamayacağı ve atılı suçu işlediğine ilişkin mahkumiyetine yeter ölçüde, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği ve böylelikle müsnet suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığından bahisle beraatine karar verilmiştir. İlgili karar aşağıda siz değerli okurlarımızla paylaşılmıştır.


Av. HÜSEYİN ARSLANOĞLU


T.C.İSTANBUL

  1. AĞIR CEZA MAHKEMESİ

    BERAAT


DOSYA NO : 2025/319

Esas KARAR NO : 2025/503

C.SAVCILIĞI ESAS NO : 2025/28177

GEREKÇELİ KARAR T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A


BAŞKAN :

ÜYE :

ÜYE :

C. SAVCISI :

KATİP :


DAVACI : K.H.

MAĞDUR


SANIK :


MÜDAFİİ : Av. HÜSEYİN ARSLANOĞLU, Merkez Mah. Y. Kemal YaşarCad. No:18-3 63400 Birecik/ ŞANLIURFA


SUÇ : Bilişim Sistemlerinin, Banka, Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık

SUÇ TARİHİ : CMK'nın 232/2-c maddesi uyarınca yazılmamıştır.

SUÇ YERİ : CMK'nın 232/2-c maddesi uyarınca yazılmamıştır.


KARAR TARİHİ : 30/10/2025

Yukarıda açık kimliği ve suçu yazılı sanık hakkında Mahkememizde yapılan açık duruşma sonunda:


GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:


İDDİA:

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 02/06/2025 tarih ve 2025/28177 Esas sayılı iddianamesi ile;


"Yukarıda açık bilgileri yazılı müştekinin kolluk huzurunda alınan ifadesinde "Ben letgo isimli alışveriş uygulamasında bana ait olan imei numarasını bilmediğim Apple marka İpad Pro 11 marka tabletimi satışa çıkarttım. Dün yani 11.10.2020 günü letgo uygulaması üzerinden kendini askeri personel olarak tanıtan ... isimli şahıs Lisbon Seramik isimli letgo hesabından İpadi almak istediğini söyleyip uygulamadan bana mesaj attı.Biraz eşya hakkında konuştuktan sonra numaralarımızı. Birbirimize yazdık.Kendini ... olarak tanıtan kişi ile 05375039289 hat numarası üzerinden yazıştım ve 6300(altıbinüçyüz) Türk lirası karşılığında ipadi satma konusunda kendisiyle anlaştık.Kendisi banayeğeninin Kocatepe mahallesi şehirparkı caddesi no:12 de bulunan Tepe Cafe isimli iş yerinde olduğunu 05363523717 hat numarasını kullandığını ve kendisi ile iletişime geçip alışverişi yapabileceğimi söyleyince bende saat 18.00 sıralarında evden çıkıp saat 18.30 sıralarında Tepe Cafe isimli işyerine gittim.Cafeye gittiğimde yeğeni diye bildiğim şahıs orda değildi kendi hattımdan aradım ve

10 dakika sonra ismini bilmediğim 1.70 boylarında kumral tenli gözlük takan bir şahıs gelip kendini ... isimli şahsın yeğeni olarak tanıtıp tablete baktı.Bir süre sonra 05375039289 hat numarasından ... beni arayıp tableti alacağını söyledi bende kendisine para konusunu nasıl halledeceğimizi sorduğumda bana:"Parayı hesabına attım dekontu'da sana atıyorum ama para bugün hafta sonu diye hesabına pazartesi saat 9 da ancak ulaşır” diyince bende ipadi yeğeni olarak bildiğim şahısa verdim ve Tepe Cafe isimli iş yerinden ayrıldım.Bugün yani 12.10.2020 günü hesabıma farklı saatlerde defalarca kez baktığımda hesabıma para yatmadığını görünce ... isimli şahsın bele iletişime geçtiği 05375039289 hat numarasını aradığımda ulaşılmayınca bende yeğeni olarak bildiğim şahsın numarasını aradım ancak o da telefonlarıma bakmayınca dolandırıldığımı anlayıp Polis Merkezinize geldim.Ben beni dolandırıp ipadimi alan ismini... ve kendini onun yeğeni olarak tanıtan ismini bilmediğim erkek şahıstan davacı ve Sikayetçiyim."şeklinde beyanda bulunması üzerine başlatılan soruşturma kapsamında,Tepe Kafe isimli İş yerinde bulunan kamera kayıt sisteminin arızalı olması dolayısıyla olay anına dair kamera kaydı temin edilememiştir.


Müştekinin hesabına 6300 TL tutarında para gönderildiğine ilişkin dekonttan yola çıkılarak Vakıflar Bankası'na dekonta ait hesabın hesap hareketlerinin gönderilmesine ilişkin müzekkere yazılmış olup, ilgili banka yazı cevabında; TR58 0001 5001 58******** 50 38 numaralı hesabın maskeli olduğu için tespitin yapılamadığı, dekont üzerindeki 445003360268 müşteri numarası üzerinden yapılan sorgulamada herhangi bir kayda rastlanılamadığı bildirilmiştir.Uyap üzerinden yapılan sorgulamada şüphelinin müştekiyle müştekinin alana koyduğu ürünü almak için iletişime geçtiği 537 503 92 89 numaralı GSM hattının şüpheli ...adına kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.

Şüpheli hakkında İstanbul 3. Sulh Ceza Hakimliği'nin 07/05/2024 tarih 2024/4226 Değişik İş sayılı kararıyla yakalama kararı çıkarıldığı, yakalamanın aradan geçen makul süreye rağmen infaz edilemediği, soruşturmada başkaca araştırılacak husus kalmadığından soruşturmanın sürüncemede kalmaması için şüpheli hakkında yakalamalı kamu davası açılması zarureti hasıl olduğu anlaşılmıştır.Müşteki iddiası, ilgili banka yazı cevabı ve tüm dosya kapsamı nazara alındığında; şüphelinin açık kimlik bilgileri tespit edilemeyen faili meçhul şüpheli ile birlikte hareket edip, müştekinin ilana koyduğu ürünü satın almak amacıyla 537 503 92 89 numaralı GSM numaralı hattan iletişime geçip ve sahte dekont göndererek müştekiyi aldatıp ürünü alması eyleminin bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu oluşturduğu, atılı suçun şüpheli tarafından işlendiği hususunda hakkında kamu davasının açılmasını gerektirir yeterli delil ve şüphenin oluştuğu anlaşılmakla;

yukarıda kimlik bilgileri ve üzerine atılı suçu belirtilen şüpheli hakkında yargılamanın mahkemenizde yapılarak;

Sanığın yargılamasının yapılarak eylemine uyan müsnet suçtan cezalandırılması." istemiyle Mahkememize kamu davası açılmış olup dosya 2025/319 Esas sırasına kayıt edilmiştir.


SAVUNMA:

SANIK MÜDAFİ SAVUNMASINDA: "Celse arasında müvekkilimin yurt dışında bulunduğuna ilişkin adresi bildirmiştik. Eğer müvekkilim dinlenecekse yurt dışı istinabe yoluyla savunması tespit edilsin. Müvekkilimin bilgisi dışında kimliği kullanılarak adına sahte hat alınmıştır. Bu hat suça alet edilmiştir. Müvekkilim suçu işlememesine rağmen şikayetten vazgeçen mağdurun zararını insaniyet namına gidermiştir. Dosyadaki deliller müvekkilimin mahkumiyeti için yeterli değildir. Müvekkilim adına sahte hat çıkarılması eylemi nedeniyle suç duyurusunda da bulunmuştur. Beraat kararı verilmesini talep ederim." demiştir.


DELİLLER:

MAĞDUR ... SORUŞTURMA AŞAMASINDAKİ BEYANINDA: "Yukarıdaki kimlik bilgilerim doğrudur ve bana aittir.Ben letgo isimli alışveriş uygulamasında bana ait olan imei numarasını bilmediğim Apple marka İpad Pro 11 marka tabletimi satışa çıkardım . Dün yani 11.10.2020 günü letgo uygulaması üzerinden kendini askeri personel olarak tanıtan ... isimli şahıs Lisbon Seramik isimli letgo hesabından İpadi almak istediğini söyleyip uygulamadan bana mesaj attı.Biraz eşya hakkında konuştuktan sonra numaralarımızı. Birbirimize yazdık. Kendini ... olarak tanıtan kişi ile 05375039289 hat numarası üzerinden yazıştım ve 6300 (altıbinüçyüz) Türk lirası karşılığında ipadi satma konusunda kendisiyle anlaştık. Kendisi bana yeğeninin Kocatepe mahallesi şehirparkı caddesi no:12 de bulunan

Tepe Cafe isimli iş yerinde olduğunu 05363523717 hat numarasını kullandığını ve kendisi ile iletişime geçip alışverişi yapabileceğimi söyleyince bende saat 18.00 sıralarında evden çıkıp saat 18.30 sıralarında Tepe Cafe isimli iş yerine gittim.Cafeye gittiğimde yeğeni diye bildiğim şahıs orda değildi kendi hatttımdan aradım ve 10 dakika sonra ismini bilmediğim 1.70 boylarında kumral tenli gözlük takan bir şahıs gelip kendini ... isimli şahsın yeğeni olarak tanıtıp tablete baktı.Bir süre sonra 05375039289 hat numarasından ... beni arayıp tableti alacağını söyledi bende kendisine para konusunu nasıl halledeceğimizi sorduğumda bana: "Parayı hesabına attım dekontu da sana atıyorum, ama para bugün hafta sonu diye hesabına pazartesi saat 9'da ancak ulaşır.” deyince ben de ipadi yeğeni olarak bildiğim şahısa verdim ve Tepe Cafe isimli iş yerinden ayrıldım. Bugün yani 12.10.2020 günü hesabıma farklı saatlerde defalarca kez baktığımda hesabıma para yatmadığını görünce Muhammet Furkan Yılmaz isimli şahsın benle iletişime geçtiği 05375039289 hat numarasını aradığında Ulaşılmayınca bende yeğeni olarak bildiğim şahsın numarasını aradım ancak o da telefonlarıma bakmayınca dolandırıldığımı anlayıp Polis Merkezinize geldim.Ben beni dolandırıp ipadimi alan ismini ... ve kendini onun yeğeni olarak tanıtan ismini bilmediğim erkek şahıstan Davacı ve Şikayetçiyim." şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür.


-Sanığın aşamalardaki savunmaları,-Sanığın nüfus ve sabıka kaydı,-Mağdurun aşamalardaki beyanları,-BTK kayıtları,-Banka yazıları,-Maktu tutanak ve belgeler ile tüm dosya kapsamı.

İDDİA MAKAMININ ESAS HAKKINDAKİ MÜTALASI:

"Sanık hakkında her ne kadar müştekinin dolandırılması eyleminden müşteki ile iletişim kuran GSM hattının sanık adına kayıtlı olması nedeniyle cezalandırılması talebiyle kamu davası açılmış ise de,söz konusu olayda GSM hat sahipliği dışında sanığın atılı suçu işlediği yada iştirak ettiğine dair mahkumiyetine yeter delil bulunmadığı, sanığın daha önceden söz konusu GSM hattı ile ilgili olarakİstanbul CBS'ye suç duyurusunda da bulunduğu görüldü. Üzerine atılı suç ile ilgili CMK'nın 223/2-e maddesi uyarınca BERAATİNE karar verilmesi talep olunur." demiştir.


DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, GEREKÇE VE KABUL:

Sanık hakkında, mağdura yönelik olarak "bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık" suçunu işlediği iddiasıyla cezalandırılması istemiyle açılan kamu davasında; iddia, sanığın savunmaları ve yukarıda sıralanan delillerle birlikte tüm dava dosyası bağlamında değerlendirildiğinde;

Olay tarihinde mağdurun LETGO isimli internet sitesinden kendi Apple Marka tabletini satmak için ilana koyduğu, kendini askeri personel olarak tanıtan ... isimli şahıs Lisbon Seramik isimli letgo hesabından İpadi almak istediğini söylediği, kendini ... olarak tanıtan kişi ile 05375039289 hat numarası üzerinden iletişime geçtikleri, 6.300 TL üzerinden anlaştıkları, cafede buluştukları, bu şahsın yeğeni olarak tanıtan başka birinin geldiği, tableti almayı kabul ettiği, ile telefonla görüştüğü, kendisine para attığına ilişkin dekont gönderdiği, tableti verdiği, ancak daha sonra para hesabına geçmeyince ve şahsa da ulaşamayınca dolandırıldığını anladığı ve dolandırıldığından bahisle şikayetçi olduğu iddiaya konu olayın bu şekilde sübuta erdiği Mahkememizce kabul olunmuştur.


Yapılan araştırmada mağdurun hesabına 6.300 TL tutarında para gönderildiğine ilişkin dekonttan yola çıkılarak Vakıflar Bankası’na, dekonta ait hesabın hesap hareketlerinin gönderilmesine ilişkin müzekkere yazılmış olup, ilgili banka yazı cevabında; TR58 0001 5001 58****** 50 38** numaralı hesabın maskeli olduğu için tespitin yapılamadığı, dekont üzerindeki 445003360268 müşteri numarası üzerinden yapılan sorgulamada herhangi bir kayda rastlanılamadığı bildirilmiştir. UYAP üzerinden yapılan sorgulamada, şüphelinin mağdurla, mağdurun ilana koyduğu ürünü almak için iletişime geçtiği 537 503 92 89 numaralı GSM hattının sanık ... adına kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.Mağdurun sunduğu 08/07/2025 tarihli dilekçe ile şikâyetini geri aldığı görülmüştür.Mahkememizce bu şekilde kabul olunan oluş ve tespitler karşısında; yapılan yargılama ile duruşmada tartışılan deliller, tüm dava dosyası bağlamında irdelendiğinde;

Her ne kadar sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilerek TCK’nın 158/1-f-son maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle Mahkememize kamu davası açılmış ise de; mağdur ile kafede buluşan kişinin sanık ... olmadığı, söz konusu 537 503 92 89 numaralı GSM hattına ilişkin sanık tarafından suç duyurusunda bulunulduğu, hattın fiilî kullanıcısının sanık olduğunun tespit edilemediği, sanığın herhangi bir menfaatinin bulunmadığı hususları hep birlikte değerlendirildiğinde; sanığın üzerine atılı suçu işlediğine ilişkin mahkûmiyetine yeter ölçüde, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği ve böylelikle müsnet suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı anlaşılmakla, her ne kadar sanığın sorgusu tespit edilememiş ise de, CMK’nın 193/2. madde ve fıkrasında belirtilen“Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet, ceza verilmesine yer olmadığı ve güvenlik tedbiri dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir.”şeklindeki hüküm de gözetilerek sanığın müsnet suçtan CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraatine dair karar verilmiş olup, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.


HÜKÜM:

Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:

Sanık ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilerek TCK’nın 158/1-f-son maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle Mahkememize kamu davası açılmış ise de, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine ilişkin mahkûmiyetine yeter ölçüde, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği ve böylelikle müsnet suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı anlaşılmakla, her ne kadar sanığın sorgusu tespit edilememiş ise de, CMK’nın 193/2. madde ve fıkrası da gözetilerek sanığın müsnet suçtan CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca BERAATİNE,

Sanık hakkında çıkarılan yakalama emrinin geri alınmasına,

Beraat eden sanık ... kendisini müdafi ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. uyarınca hesap ve takdir olunan 48.000 TL maktu vekâlet ücretinin hazineden tahsili ile ...’a verilmesine,

Yargılama giderlerinin kamu üzerinde bırakılmasına,

Dair; sanık müdafiinin yüzüne karşı, mağdur ve sanığın yokluğunda, Cumhuriyet savcısının huzuru ile talebe uygun olarak, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki (2) hafta içinde Mahkememize verecekleri dilekçeyle veya zabıt kâtibine beyanla tutanağa geçirilmek suretiyle, başka bir yargı alanı içerisinde ise aynı derecedeki Mahkemeye verecekleri dilekçeyle veya zabıt kâtibine beyanla tutanağa geçirilmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere, süresinde kanun yoluna başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceğine dair oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/10/2025

Yorumlar


Arslanoğlu Hukuk & Danışmanlık

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

İletişim Numarası

0414 652 14 43

Email

Sosyal Medya Hesaplarımız

  • Facebook
  • Instagram

📌 "Designed & Developed by Melih Işık | Mail Gönder

bottom of page