Ziynet Eşyalarının Aynen İadesi Talepli Davalarda Kanun Yolu Hakkı Nasıl Belirlenir? Karar Tarihindeki Kur Esas Alınmalı Mı? Bu Durum, Yargıtay Kararı İle Netleşti.
- Av.Hüseyin Arslanoğlu
- 14 May
- 4 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 14 May
Yargıtay, Karar Tarihindeki Altın Kurunun Esas
Alınması Gerektiğine Hükmetti. Detaylar Yazımızda.
ZİYNET EŞYALARININ AYNEN İADESİ TALEP EDİLDİĞİNDE KANUN YOLU İÇİN KARAR TARİHİNDEKİ KUR ÜZERİNDEN BELİRLENECEK DEĞER ESAS ALINMALIDIR
Ziynet eşyası niteliği gereği misli eşyadır. Yani kural olarak sayma veya ölçme ile her an piyasadan ayni olarak temin edilebilen bu açıdan mali değerinin an be an hesaplanabildiği eşyalardandır. Bu açıdan kanun yolunun açık olup olmadığını tespit ederken karar tarihindeki altın değerlerini esas almalıdır. Zira yukarıda da değindiğimiz üzere altın değerleri an be an hesaplanabilir değerlerdendir. Mahkemenin kanun yolunu belirlerken yanılgıya düşerek yıllar önce alınmış bilirkişi raporundaki değer üzerinden taraflara kanun yoluna başvurması için hak tanımaması hukuk ve hakkaniyete aykırıdır. Davanın konusunun gayri misli olması durumunda mahkemelerin karar anında dava konusunun değerini saptaması beklenemeyeceği için bilirkişi raporları üzerinden kanun yolu başvuru değerlendirmesi yapması yerinde görülebilirken, misli eşyalar için bu uygulama yanlış ve hukuka aykırıdır.
Ofisimizce takip edilen ziynet eşyalarının aynen iadesi talepli davada mahkeme dava hakkındaki kararını 30.10.2023 tarihinde vermiştir. Karar içeriğinde 356 gram farklı nevilerde 22 ayar altının davalı müvekkilden alınarak davacıya verilmesine hükmetmiştir. Bu tarihte yürürlükte olan 22 ayar ziynet altın fiyatı ise (356 gram 22 ayar üzerinden ) 644.000 TL dir. 2023 yılı temyiz kanun yoluna başvuru sınırı ise 238.730 Tl dir. Bu durum karşısında hükmü veren mahkemece tarafımıza temyiz kanun yoluna başvuru hakkı tanınmalıyken; kararın kesin olarak hükme bağlanması hukuka aykırıdır. İş bu sebeple temyiz başvurumuzun kabul edilmemesi nedeni ile Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin ek kararı tarafımızca temyiz edilmiş, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi aşağıda belirtilen kararı ile ek kararın ortadan kaldırılmasına karar vermiştir.
T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2024/1554
Karar No: 2024/8965
Karar Tarihi: 20-11-2024
ÖZET: Dosya içeriğine göre, uyuşmazlık, ziynet eşyalarının aynen iadesine ilişkin olup, Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi olan … itibariyle kabul edilen toplam ziynet alacağı miktarı gram, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihinde gram altının alış değeri … TL olup toplam TL'ye tekabül etmektedir. … yılı itibariyle temyiz kesinlik sınırı … TL olduğu gözetildiğinde Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibariyle temyize konu ziynet alacağı miktarının kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyeceğinden kararın kesin olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen ek kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun …maddesine aykırı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda temyiz dilekçesinin kesinlik sebebiyle reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla; …tarihli ek kararın bozularak ortadan kaldırılması gerekmiştir. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un…maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken
hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
(6100 S. K. m. 352, 362, 366, 370, 371)
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek vekili tarafından kabul edilen ziynet alacağı yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına ve fer'ilerine, kadının ziynet alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile, boşanmaya ilişkin kararın kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, ziynet eşyası alacağının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ziynet alacağına yönelik verilen kararın kesin olması nedeniyle temyiz talebinin reddine dair ek karar verilmiştir.
Ek karar davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul
eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
Temyiz istemi, temyiz konusu miktar veya değerin kesinlik sınırının altında olduğu gerekçesiyle davacı-davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinin reddine yönelik Bölge Adliye Mahkemesinin 27.12.2023 tarihli ek kararına ilişkindir.
Miktar veya değeri temyiz kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez.Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir.
Dosya içeriğine göre, uyuşmazlık, ziynet eşyalarının aynen iadesine ilişkin olup, Bölge Adliye
Mahkemesinin karar tarihi olan 30.10.2023 itibariyle kabul edilen toplam ziynet alacağı miktarı 356 gram, Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihinde gram altının alış değeri 1.823,08 TL olup (356 gr x 1.823,08 TL=649.018,38 TL) toplam 649.018,38 TL'ye tekabül etmektedir. 2023 yılı itibariyle temyiz kesinlik sınırı 238.730,00 TL olduğu gözetildiğinde Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibariyle temyize konu ziynet alacağı miktarının kesinlik sınırının altında kaldığından söz edilemeyeceğinden kararın kesin olduğu gerekçesiyle temyiz isteminin reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesince verilen ek kararın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesine aykırı olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda temyiz dilekçesinin kesinlik sebebiyle reddine ilişkin ek kararın hatalı olduğu anlaşılmakla; 27.12.2023 tarihli ek kararın bozularak ortadan kaldırılması gerekmiştir.
Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci
maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere,
uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava
şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1. Bölge Adliye Mahkemesince verilen 27.12.2023 tarihli ek kararın ORTADAN
KALDIRILMASINA,
Aşağıdaki yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine karardan bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine,
20.11.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)
(KAYNAK: Av. Hüseyin ARSLANOĞLU)
Comments